9 Kasım 2014 Pazar

GİZ

Hatıraların yaşandığı o dünya
Kaybolmuş gibiydi sislerin içinde
Kıyının bu ıssız yerinden bakınca
Dilimden saklanan hislerin içinde


Bir aks-i seda bulunsada her sese
Tek ses yükselmez derunumdan nedense
Bir hayal, belki bir rüya artık neyse
Yaşar gönüldeki gizlerin içinde


Geçen her sahife-yi ömürde hüsran
Acip değil bu hal, durup düşün bir an
Hangi süruru kendine mülk eder can
Bu harabedeki süslerin içinde


Tahta, bir hüzün kurulur bir sürur
Her feryadın ardından müjde umulur
Kim bilir belki ah-ı sükut duyulur
Daha söylenmemiş sözlerin içinde

3 Kasım 2014 Pazartesi

BEKLERİM BEN...

Sönse umut kıvılcımları sırasıyla 
Yıkılsa içimde her şey bir ah sedasıyla
Gitse de uzaklara kırlangıç edasıyla
Beklerim ben yine, o gelmese de

Arttırsa da hicranımı attığı her adım,
Silinse de zamanla hatrından yadım,
Hatta unutsa bile benim neydi adım,
Beklerim ben yine, o gelmese de.

Hayale sarılır gönül, gecelerde
Kırık bir umutla yaşar senelerde
Ömür vefa etmezse eğer, mahşerde
Beklerim ben yine, o gelmese de

1 Kasım 2014 Cumartesi

İSTİSNA

yorgunluk mu yüreğimin sırtına yük
hayır değil,
bıkkınlık mı ruhuma ayak bağı
hiç sanmıyorum
bir garip hale batmış ruhum
göçmen kuşların lisanı lazım tarife

birden parlıyor ve hemen sönüyor
beynimde ardı sıra çakan kıvılcımlar
ancak hatırlıyorum
bir alaca karanlığın ortasında
hayal meyal tüm duygular
kapıyorum gözlerimi
gönüllü karanlık hapsinde
hep sen çıkıyorsun karşıma
ve tek bir cümle oluyor
bu suskunluğuma istisna;
"seni özledim"
lakin vakit geç,
ve uzanmıyor zamanın elleri hayale
bir vuslat ümidiyle mayalanıyor ömür
ama hayır sen değil,
bu saatten sonra ölümdür beklediğim...